Ağacın parçasıdır, Rüzgar ile sallanır, Rengi yeşildir ama, Sonbaharda sararır?

Altı saçak, üstü bacak?

Hanım içerde saçı dışarda.

Ağzı var, dili yok; canı var, kanı yok.

Altı deri, üstü deri, içinde bir avuç darı.

Uzun uzun uzanır, yılda bir kez bezenir.

Kaftanı kara, gömleği sarı, Anası yüzlük bir koca karı.

Yazın giyinir, kışın soyunur.

Yeşil tahtın üstünde var bir peri, El uzattım rakip çekti hançeri.

Meyvelerini el alır, Yaprağını yel alır.

Hayvanların yuvası, Ağaç doludur orası.

Kıştan korkmaz,yaprağını uçurmaz.

Bir direkli, bin kiremitli.

Uzun uzun uz gider Oğlu kızı düz gider.

Kırmızı boncuk asılı ipe. Ağızda şeker, kulakta küpe.

Dal ucunda tüylü top.

Sarı tavuk dalda yatar, Dal kırılır yerde yatar.

Dalda sallanır, düşer ballanır.

Sarıdır, zerdali gibi; Suludur, şeftali gibi. Ne vallahi zerdali, Ne billahi şeftali.

Serilir hasır gibi , sürünür esir gibi.

Sarıyım limon değil, Soyulur kabuğum yersin beni, Sen yemezsen maymun yer beni “Bir daha yok mu?” der beni.

Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar.

Portakaldır büyüğüm, bense daha küçüğüm. Sevilerek yenirim, çabucak tükenirim.

Salkımda tane tane, Tadı da pek şahane.

Kirazın bir eşiyim, yalnız biraz ekşiyim. Suyumu içersiniz, kompostomu yersiniz.

Kırmızı, yeşil, sarı pek çok çeşitlerim var. Reçel, pestil, komposto, bazen de kuruturlar. Lezzetliyim, suluyum, vitaminle doluyum.

Dal üstünde al yanaklı oğlan.

Dışı kazan karası, İçi peynir mayası .